HaftanınÇok Okunanları
MERYEM HAKİM 1
Süleyman Abdulla 2
Kardeş Kalemler 3
HİDAYET ORUÇOV 4
SEYFETTİN ALTAYLI 5
İdris Özler 6
ERKUT DİNÇ 7
Yazar, bilim adamı, eleştirmen, gazeteci, öğretmen, tarihçi ve siyaset adamı Alimcan (Galimcan) İbrahimov (1887–1938), Tatar edebiyatının en parlak, en önde gelen, zirve şahıslarındandır. Onun kabiliyetine özgü en önemli sıfatlar: sosyal olayları, insanlar arası ilişkileri ve yarattığı tiplerin sadece onlara özgü karakterlerini günlük hayat, örf âdetler, etnik unsurlar (efsaneler, inanışlar, inançlar, türküler, atasözleri, deyimler vb.) aracılığıyla açabilme ustalığıdır.[1] Ama daha önemlisi, Alimcan İbrahimov’un bütün yaratıcılığı ve faaliyetleri kardeş Türk boylarının dostluğunu sağlamlaştırmaya yönelikti. Eserlerinde de ne kadar ustaca Tatar halkının hayatını ve geleneklerini yazdı ise aynı şekilde diğer kardeş Türk boyların (Başkurt, Kazak vb.) günlük hayatı ve kültürel değerlerini de yazdı.
Başkurdistan’da, Ufa şehrinin güneyinde bulunan Sultanmurad adlı bir Tatar köyünde doğup büyüyen Alimcan İbrahimov, Orenburg’da “usul-i cedit” sistemiyle eğitim vermekte olan Hüseyniye medresesinde eğitim alırken 1905 yılında şakirtlerin ayaklanmasına katıldığı için buradan kovulur ve Kazak bozkırlarına gider. Altı ay devamında ilk kez Kazak köylerinde öğretmenlik yaparak kardeş Kazak Türklerinin hayatını, geleneklerini, kültürünü bizzat tanır. Halkın zengin söz varlığını, günlük hayatını yakından öğrenir, akınların söylediği türküleri dinleyerek gönlüne ve eserlerine ilham alır.[2] 1906 yılında Ufa şehrinde Zıya Kamali tarafından açılan yeni usul Galiye medresesinde öğrenci olduğu dönemde ise buraya eğitim almak için gelen ileri görüşlü Kazak, Kırgız, Özbek, Dağıstan, Çerkez ve diğer şakirtlerle kaynaşır. Söz konusu, Kazak Sovyet edebiyatının temel taşlarını atan Saken Seyfullin, Beyimbet Maylin gibi ediplerin de 1917 yılına kader olan hayatı ve faaliyetleri Galiye medrese ile ilgiliydi.
Galiye medresede eğitim görürken Alimcan İbrahimov yaz tatilinde Kafkasya’ya gider ve çeşitli köylerdeki Nogay (Tatar) çocuklarına okuma yazma öğretir. Artık medreseden ayrıldıktan sonra yine bir süre Kazak bozkırlarında öğretmenlik yapar, Ural’da çeşitli işlerde çalışır. Ayrıca Tatar, Azerbaycan, Kazak, Kırgız ve Nogay Türklerinin çokça bulunduğu Astrahan bölgesinde muallim olur.
1915–1917 yıllarında Ufa’da Galiye medresesinde artık hocalık yapmaya başladığı dönemde Tatar Türkçesi ve Tatar edebiyatı ile ilgili bugün de güncel olan birçok bilimsel yazı ve ders kitabı hazırlar. Eleştiri hizmetlerinde millî şuurun oluşması, edebiyat, müzik, millî tiyatro gibi sanat alanlarını ve folklorun gelişimini ele alır, çeşitli kardeş Türk boylarının dile ve edebiyata eşit derecede haklarının olduğunu vurgular. Örneğin, 1916 yılında Rusya içinde bulunan bütün Türk boyları için “Tek dil ve edebiyat” düşüncesini kınayan “Télleré Başka Bulsa da Küŋélleré Bér” (Dilleri Farklı Olsa da Gönülleri Aynı) makalesinde Kazak edebiyatı örneğinde, Kazak Türklerinin çok özel ruh dünyalarının altını çizerek şöyle yazar: “Kazakları Tatar Türkçesi ve edebiyatına dâhil etme hayaline kapılmadan önce biz, kendi edebî mirasımızı zenginleştirme amaçlı Kazak halk edebiyatını bütün incelikleriyle öğrenmeliyiz.”[3] Bu yıllarda o, Tatar ve Başkurt medeniyetini geliştirmek için aktif şekilde çalışır, Başkurt ediplerinin edebiyat meydanına çıkmalarına yardımcı olur. Şeyhzade Babiç, Seyfi Kudaş, Galimcan Nigmeti, Hesen Tufan, Bulat İşemgol gibi ünlü Tatar-Başkurt şair, edip ve bilim adamlarının Alimcan İbrahimov’un şakirtleri olarak yükselmeleri, edibin ne kadar etkili bir şahıs olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır.[4] 1915-1917 yıllarında bu medrese, Tatar ve Başkurt halklarının edebî ve medeni hareketinin bir merkezine dönüşür. 1917 Ekim devriminden sonra ünlü Tatar-Başkurt şairleri Mecit Gafuri ve Şeyhzade Babiç’in yaratıcılıklarıyla ilgili makaleler yazan ilk edip de Alimcan İbrahimov olur.
1924 yılının Şubat ayında Alimcan İbrahimov, Moskova’da toplanan Tatar-Başkurt öğretmenler kurultayına katılarak millî okulların geliştirilmesi, eğitimin yeni usulde yapılması ve yeni programların hazırlanması sorunları üzerinde durur. 1926 yılında 26 Şubat-6 Mart tarihlerinde Bakü’de gerçekleşen ve tarih, etnografya, dillerin akrabalığı, Türk dilleri, imlâ (orfografi), terminoloji, alfabe, edebiyat dili, derslerin metodu, memleket tanıtımı, edebiyat tarihi ve kültürel kazanım gibi birçok sorunu ele alan Birinci Sovyet Türkoloji Kurultayı’na katılır. Aynı yıl Kızıl Tatarstan gazetesinde “Türkologiya Syezdında Tikşerelep Ütelgen Meseleler” (Türkoloji Kurultayında Araştırılan Sorunlar) adlı makalesi yayınlanır. Bu makalede o, şöyle yazar: “Tarihi-coğrafi, medeni-iktisadi nedenlerden dolayı Türk boylarının yerli şiveleri temelinde Anadolu, Azerbaycan, Kazak, Tatar, Özbek ve diğer edebi dil ve edebiyatların yaratılması doğaldır. Fakat bu edebi diller, bu edebiyatlar separatizm yoluyla bir birinden uzaklaşmıyor, tam tersi geliştikçe bir birlerine daha da yakın oluyorlar. Bu yüzden imlada, terminolojide ve edebi dilin inşasında bu Türk dilleri arasında olan ortak değerler göz önünde bulundurulmalıdır.” Alimcan İbrahimov mevcut makalesinde Türk boylarının her ne kadar farklı edebi dillere sahip olsalar da bu dillerin ortak yönlerinin, aynı temel üzerine kurulmuş olmasının altını çizer. Kurultay’ın Türk boyları arasında temelsiz, yersiz anlaşılmaları çözmekte bir yol niteliğinde olduğunu vurgular ve gururla şöyle yazar: “Türk boylarından genç araştırmacı, genç bilim adamları artık sadece Avrupa şakirtleri olma seviyesini aştılar, yeni bir mertebeye çıktılar.” 1927 yılında Kazan’da yayınlanan “Tatar Medeniyeté Nindi Yul Bélen Baraçak” (Tatar Medeniyeti Nasıl Bir Yol İzlemeli) adlı kitabında da yazar, Sovyet döneminde bütün Türk lehçelerine - genel olarak bütün halkların dillerine – verilen önemin, milli dillerin geliştirilmesinin, milli edebiyatlara yardım eli uzatılmasının, milli dillerde bilimsel ve siyasi makalelerin yazılmasının sevincini bildirir. Kazakistan’da, Tataristan’da, Kırımda, Özbekistan’da olumlu sonuçlara varıldığını, Azerbaycan’da üniversite açılmasını ve orada Doğu Dilleri fakültesinde Türk lehçelerinde derslerin verilmesini, Taşkent Üniversitesinde de Doğu Dilleri fakültesi açılmasını ve orada da Türk boylarından müderrislerin göreve alınıp Türk lehçelerinde ders verildiğini bir gurur kaynağı olarak anlatır. “Tel, Edebiyat Meselelerénéŋ Kireklé Bér Tarmağı” (Dil, Edebiyat Sorunlarının Gerekli Bir Dalı) adlı makalesinde ise Özbek ve Azerbaycan Türklerinin halk edebiyatı alanında yaptıklarını örnek gösterir ve halk edebiyatı örneğinde Türk boylarının ne kadar bir birinden etkilendiğini yazar.
Alimcan İbrahimov, hikâye, öykü ve romanlarında hangi konuyu ele alırsa alsın her şeyden önce Tatar halkının hayatını, yaşam tarzını anlatmaya çalıştı ve halkın umutlarını ve isteklerini daha gerçekçi bir şekilde ortaya koymak için halk edebiyatından ustaca yararlandı. Daha fazlası, doğup büyüdüğü toprakta konuşulan dilin zenginliği, doğa, günlük hayat, gelenekler, evcil hayvanlar, çiftçilik hayatı, tarla işleri, giyim kuşam ile ilgili Ural bölgesinde yaşayan Tatar ağızlarında (Minzele, Sterlitamak, Zlatoust, Perm vb.) bulunan diyalektik sözleri başarılı bir şekilde ve yerinde kullanarak halk dilinin zengin bir kaynak olduğunun altını çizdi.[5] Ama en önemlisi, Alimcan İbrahimov sadece Tatarların değil kardeş olan Başkurt ve Kazak Türklerinin tarihini ve kültürünü de el üstünde tuttu. Ayrıca birçok Türk boyunun medeni ve tarihî bilincinin gelişimini sağladı. Türkmen şair Berdı Kerbabayev onu ilk öğretmeni olarak tanıyarak “Sovyet hâkimiyeti yerleştirilen yıllarda Orta Asya edebiyatlarına nazaran Tatar edebiyatı çok ileriye gitmişti. Bunda Alimcan İbrahimov önemli yer almaktaydı”[6] diye yazdı. Büyük Azerbaycanlı yazar Samed Vurgun, Alimcan İbrahimov’u Sovyetlerin içinde yer alan bütün Doğu halklarının büyük yazarı olarak nitelendirdi. Başkurt yazar ve edebiyat uzmanı Kirey Mergen de Tatar Türklerinin büyük oğulları Abdulah Tukay ve Alimcan İbrahimov’un usta kalemleri ile birçok Türk boyuna ekol ve kıble olduğunu anlattı. Başkurdistan’ın halk şairi Seyfi Kudaş, onu üstadı olarak tanıdı, diğer ünlü Başkurt yazar, dram ustası ve gazeteci Davut Yultıy ise Alimcan İbrahimov’un Başkurt Sovyet edebiyatının temelini atmakta doğrudan emeği olduğunu yazdı.[7] Bu konuda Tatar yazarı Fervaz Minnullin’in sözleriyle bir sonuç yapacak olursak, “Alimcan İbrahimov’un yaratıcılığı Kazak, Kırgız, Başkurt, Azerbaycan ve Özbek yazarları için de örnek ve tecrübe ekolü oldu.”[8]
Ünlü Başkurt halk şairi ve aksakalı Mostay Kerim’in de anlattığı gibi, Alimcan İbrahimov “Başkurdistan toprağında doğup büyüyen, Başkurdistan’ın havasını soluyan, yırlarını söyleyen, sularını içip yetişen bir edipti.”[9] Evet, Alimcan İbrahimov köy mektebinde eğitim almaya başladığı yıllardan itibaren Başkurt çocuklarıyla bir arada oynayıp kardeş Başkurt halkının geleneklerine ve kültürel değerlerine büyük saygı ve sevgi içinde yetişti. Bu yüzden birçok eserinde olaylar Başkurdistan toprakları sınırları içinde bulunan köy ve şehirlerde gerçekleşir ve yazar Başkurt halkının hayatını, millî özelliklerini, zengin halk edebiyatını, eşi benzeri olmayan doğasını en içten duygularla tasvir etti (Yöz Yıl Élék (Yüz Yıl Önceden), Karak Mulla (Hırsız Molla), Tabigat Balaları (Tabiat Çocukları), Yeş Yörekler (Genç Yürekler), Tatar Hatını Niler Kürmi (Tatar Kadını Neler Görmez), Yaŋa Kéşéler (Yeni İnsanlar), Almaçuar, Başkort Kızı Gölbike (Başkurt Kızı Gülbike) vb.). Davut Yultıy 1920-1930’lu yıllarda şöyle yazdı: “Bugüne kadar Başkurdistan’ın zengin doğasını Alimcan İbrahimov gibi tasvir eden başka bir edip doğmadı. Alimcan, Başkurt’un zengin doğası, güzel karakterleri ile nasıl Tatar edebiyatında ve tarihinde büyük eserler yarattı ise aynı zamanda saf Başkurt hayatından Tatarlar için yarattığı Gülbikeleri, Almaçuarları ile Başkurt edebiyatına da temel atmaya yardımcı oldu diyebiliriz.”[10]
Alimcan İbrahimov’un siyasi faaliyetleri de temelde Başkurdistan ile ilgili olur. 1917 Şubat Devriminden sonra beraber öğretmenlik yaptığı Fatih Seyfi-Kazanlı ile birlikte Ufa şehrinde İrék gazetesi çıkarmaya başlar. Aynı yılın eylül ayında Ufa şehrinde aynı amaçla çıkan üç gazete -İrék, Soldat Télegé, Avıl Halkı- birleşerek, onların yerine Béznéŋ Yul gazetesi dünya görür ve onun muharriri de Alimcan İbrahimov olur. 1918 yılında Ufa vilayetinin Uçreditelnoye Sobraniye (Milli Meclis)ine milletvekili olarak seçilir. Her ne kadar daha sonraki yıllarda çeşitli şehirlerde yaşamak zorunda kalsa da Başkurdistan’da olup bitenlerle yakından ilgilenir. Örneğin, 1922 yılında Ulu Başkurdistan’a ait olmayan Ufa vilayeti Başkurtları, Başkurt Özerk Cumhuriyetine (BASSR) katılma dileğini bildirince, yazar Başkurt halkı kendisine özgü bir devlet kurmaya layıktır diye bildirir. Başkurdistan Özerk Cumhuriyetinin oluşumu, Başkurt halkının yazılı edebî dili etrafında bahislere yol açar.Alimcan İbrahimov bu mesele ile ilgili 1923 yılında Béznéŋ Bayrak gazetesinin sekizinci sayısında yayınlanan Edebi Tél Meselesé Yaŋadan Küteréle (Törki Edebi Téller Hakında) adlı makale yazar.[11] Başkurt Türkçesi hakkında söz ederken onun bütün incelikleri üzerinde durur, şive ve ağızlarını açıklar ve böylece bu ciddi meseleyi ele alarak Başkurt Türkçesini ne kadar yakından tanıdığını ve öz olarak kabul ettiğini bir kez daha kanıtlar. Memleketinin, Başkurt halkının düşüncelerini, umutlarını, isteklerini iyi bilen, ömrünü Tatar halkı ile beraber Başkurt halkının da mutluluğu için mücadeleye adayan Alimcan İbrahimov’un yaratıcılığı, asırlar boyunca sıkı bir bağlantı içinde yaşayan bu iki kardeş halkların hayatının en güzel örneğidir.[12]
1911 yılında yazılan ve 1934 yılında yayınlanan, Kazak kızı Karlıgaç’ın aşk ve mutluluk uğruna verdiği mücadelesi, çeşitli aşiretler arasında gerçekleşen siyasi, sosyal sorunlar ve millî özgürlük için mücadele gibi konuları kaleme alan “Kazah Kızı” (Kazak Kızı) romanında ise Alimcan İbrahimov Sovyet dönemi yazarlarından ilk olarak ailede ve toplumda olan baskıya direnen bir Müslüman kızın güzel karakterini yaratır. Türkmen yazar Berdi Kerbabayev’in belirttiği üzere, Alimcan İbrahimov bu eseriyle Türk boylarının edebiyatına kadın özgürlüğü konusu getirir. Ayrıca, “Kazah Kızı” (Kazak Kızı) romanında Tatar yazar, uçsuz bucaksız Kazak bozkırının güzelliğini, kardeş Kazak halkının günlük hayatını, hayat tarzını, hayat felsefesi ve millî değerlerini de ustaca tasvir eder. Bu yüzden mevcut roman, Kazak halkının yaşam ansiklopedisi niteliğinde değerlendirilir. Ünlü Kazak yazar Sabit Mukanov’un sözleriyle “Alimcan İbrahimov’u Kazak Türkleri kendi yazarı -Kazak yazarı- olarak kabul ederler. Bizim halkın hayatını böylesine severek yazdığı için Kazak Türkleri Alimcan İbrahimov’a her zaman hürmetle bakacaktır.”[13]
Alimcan İbrahimov, “Tatar Hatını Niler Kürmi” (Tatar Kadını Neler Görmez), “Başkort Kızı Gölbike” (Başkurt Kızı Gülbike) ve “Kazah Kızı” (Kazak Kızı) eserlerinde, adlarından da belli olduğu üzere üç kardeş -Tatar, Başkurt ve Kazak- Türk boyundan olan kadınların paylaştığı çelişkili, bazen de feci kaderi anlatır.
Böylece, Alimcan İbrahimov’un yaratıcılığı Tatar edebiyatı ile sınırlı kalmayıp diğer Türk boylarında da popülerlik kazandı. Yazarın ve eserlerinin etkisi bütün Türk edebiyatlarına tartışılmaz derecede büyüktü. Alimcan İbrahimov’un edebî geleneklerini Tatar yazarları dışında birçok Azerbaycan, Özbek, Kırgız, Başkurt ve Kazak yazar da devam ettirdi.[14]
Kaynakça:
Akköbekov, R. “Beẕẕeŋ Böyök Yaktaşıbıẕ.” Galimcan İbrahimov Hem XXI. Gasır. Tuvuvına 120 Yıl Tuluga Bagışlangan Xalıkara Fenni-Gameli Konferentsiya Materialları, Kazan, 2007.
Gimaziyev, Y. Talant Hem Xézmet: (Galimyan İbrahimov İcadı Turahında Ezebi Publitsistik Mekaleler.), Öfö, Başkortstan Kitap Neşriyatı, 1982.
İbrahimov. G. Eserler: Sigéz Tomda, Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1978.
İbrahimov, Galimcan. Saylanma Eserler, Kazan, TaRİX, 2002.
Halit, G. “Galimcan İbrahimov (Tormışı Hem İcatı). Kéréş Mekale.” G. İbrahimov. Saylanma Eserler. Öç Tomda, 1. Tom. Kazan, 1957.
Hesenov, M. “Galimcan İbrahimov.” Tatar Edebiyatı Tarihı. Altı Tomda, 4. Tom. Tatar Sovyet Edebiyatı (1917-1941), Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1986.
Yultıy, Davut. “Galimcan İbrahimov.” Başkort Aymagı Dergisi, 1928, N-6.
Zaripova Çetin, Çulpan. Alimcan İbrahimov’un Eserlerinde Tatar, Başkurt ve Kazak Türklerinin Kültürel Değerleri, Ankara, Bengü Yayınları, 2016.
Zaripova Çetin, Çulpan. “Vefatının 80. Yılında Saygıyla Anıyoruz. Alimcan İbrahimov (1887-1938)” Kardeş Kalemler, Şubat 2018, Sayı 134.
Alimcan İbrahimov’un resimleri internetten alındı.
[1] Halit, G. “Galimcan İbrahimov (Tormışı Hem İcatı). Kéréş Mekale.” G. İbrahimov. Saylanma Eserler. Öç Tomda. 1. Tom. Kazan, 1957, s. 37.
[2] Zaripova Çetin, Çulpan. Alimcan İbrahimov’un Eserlerinde Tatar, Başkurt ve Kazak Türklerinin Kültürel Değerleri. Ankara, Bengü Yayınları, 2016, s. X.
[3] İbrahimov. G. Eserler: Sigéz Tomda. Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1978, s. 217-224.
[4] Akköbekov, R. “Beẕẕeŋ Böyök Yaktaşıbıẕ.” Galimcan İbrahimov Hem XXI. Gasır. Tuvuvına 120 Yıl Tuluga Bagışlangan Xalıkara Fenni-Gameli Konferentsiya Materialları. Kazan, 2007, s. 136.
[5] Zaripova Çetin, Çulpan. Alimcan İbrahimov’un Eserlerinde Tatar, Başkurt ve Kazak Türklerinin Kültürel Değerleri. Ankara, Bengü Yayınları, 2016, s. 4.
[6] İbrahimov, Galimcan. Saylanma Eserler. Kazan, TaRİX, 2002, s. 539.
[7] Hesenov, M. “Galimcan İbrahimov.” Tatar Edebiyatı Tarihı. Altı Tomda. 4. Tom. Tatar Sovyet Edebiyatı (1917-1941). Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1986, s. 199.
[8] İbrahimov, Galimcan. Saylanma Eserler. Kazan, TaRİX, 2002, s. 540-541.
[9] Gimaziyev, Y. Talant Hem Xézmet: (Galimyan İbrahimov İcadı Turahında Ezebi Publitsistik Mekaleler.) Öfö, Başkortstan Kitap Neşriyatı, 1982, s. 14.
[10] Yultıy, Davut. “Galimcan İbrahimov.” Başkort Aymagı Dergisi, 1928, N-6, s. 6.
[11] Akköbekov, R. “Beẕẕeŋ Böyök Yaktaşıbıẕ.” Galimcan İbrahimov Hem XXI. Gasır. Tuvuvına 120 Yıl Tuluga Bagışlangan Xalıkara Fenni-Gameli Konferentsiya Materialları. Kazan, 2007, s. 136.
[12] Akköbekov, R. “Beẕẕeŋ Böyök Yaktaşıbıẕ.” Galimcan İbrahimov Hem XXI. Gasır. Tuvuvına 120 Yıl Tuluga Bagışlangan Xalıkara Fenni-Gameli Konferentsiya Materialları. Kazan, 2007, s. 136; Zaripova Çetin, Çulpan. Alimcan İbrahimov’un Eserlerinde Tatar, Başkurt ve Kazak Türklerinin Kültürel Değerleri. Ankara, Bengü Yayınları, 2016, s.6.
[13] Hesenov, M. “Galimcan İbrahimov.” Tatar Edebiyatı Tarihı. Altı Tomda. 4. Tom. Tatar Sovyet Edebiyatı (1917-1941). Kazan, Tatarstan Kitap Neşriyatı, 1986, s. 199.
[14] Zaripova Çetin, Çulpan. “Vefatının 80. Yılında Saygıyla Anıyoruz. Alimcan İbrahimov (1887-1938)” Kardeş Kalemler, Şubat 2018, Sayı 134, s. 85.